SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 726 >>

باب: الصدقة على اليتامى.

47. ZEKATI YETİMLERE VERMEK

 

حدثنا معاذ بن فضالة: حدثنا هشام، عن يحيى، عن هلال بن أبي ميمونة: حدثنا عطاء بن يسار: أنه سمع أبا سعيد الخدري رضي الله عنه يحدث:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم جلس ذات يوم على المنبر، وجلسنا حوله، فقال: (إني مما أخاف عليكم من بعدي ما يفتح عليكم من زهرة الدنيا وزينتها). فقال رجل: يا رسول الله، أو يأتي الخير بالشر؟ فسكت النبي صلى الله عليه وسلم، فقيل له: ما شأنك، تكلم النبي صلى الله عليه وسلم ولا يكلمك؟ فرأينا أنه ينزل عليه، قال فمسح عنه الرخصاء، فقال: (أين السائل). وكأنه حمده فقال: (إنه لا يأتي الخير بالشر، وإن مما ينبت الربيع يقتل أو يلم، إلا آكلة الخضراء، أكلت حتى إذا امتدت خاصرتاها، استقبلت عين الشمس، فثلطت، وبالت، ورتعت، وإن هذا المال خضرة حلوة، فنعم صاحب المسلم ما أعطى منه المسكين واليتيم وابن السبيل - أو كما قال النبي صلى الله عليه وسلم - وإنه من يأخذه بغير حقه، كالذي يأكل ولا يشبع، ويكون شهيدا عليه يوم القيامة).

 

[-1465-] Ebu Saîd el-Hudrî r.a. şöyle anlatır: Bir gün Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem minbere oturmuştu. Biz de etrafına oturduk. Sonra: "Benden sonra, sizin için endişe ettiğim şeylerden biri dünya güzelliklerinin sizin için açılmasıdır" buyurdu. Bir sahabî, "Ey Allah'ın Resulü! Hayırlı bir şey şer getirir mi?" diye sordu.

 

Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir süre sustu. Etraftaki sahabîler soru soran kimseye, "Neden Nebi ile konuşuyorsun? O seninle konuşmuyor ki" dedi. Bir de baktık ki Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e vahiy iniyor. Sonra terini sildi ve soru soran kişiyi över bir tavırla,  "Soruyu soran nerede? Gerçekte, hayır şer getirmez. Muhakkak ki baharın yeşerttiği bitkilerden bazıları öldürücü veya zehirlidir. Fakat yeşil ot yiyen (hayvan) böyle değildir. Yeşil otu yer, kalçaları üzerine oturur, güneşlenir. Dışkısını ve idrarını rahatça yapar. Sonra yine bol bol yer. İşte mal da yeşil ot gibi tatlıdır. Malından, miskine, yetime ve yolda kalmışa veren kimseye ne mutlu!   (Ravî, ya da buna benzer şey söylediğini belirtir).   Malları, haksız yolla elde eden, yiyip yiyip de doymayan kimse gibidir. Bunlar, kıyamet günü onun aleyhine şahitlik edecektir" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:     Zeyn İbnü'l-Müneyyİr şöyle demiştir: Buharî burada, zekat yerine "sadaka" sözcüğünü kullanmıştır. Çünkü hadis, hem farz olan zekat hem de nafile sadaka İle İlgili olabilir. Zekatın verilmesi gereken sınıflardan miskin ve yolcunun arasın­da yetimlerden bahsedilmiştir.

 

İbn Reşîd şöyle der: "Müslümanm, atından dolayı sadaka vermesi gerek­mez" konu başlığında, Buharî, farz olan zekatı kasdetmiştir. Çünkü nafile olan sadaka hakkında zaten herhangi bir görüş ayrılığı yoktur. "Yetimlere sadaka vermek" konusu da böyledir."